Gama-glutamil transferaz (GGT), eski adıyla gama-glutamil transpeptidaz (GGTP), hücre zarlarında bulunan ve özellikle karaciğer, böbrek ve pankreasta bulunan bir enzimdir (1). GGT, glutatyon metabolizmasında kritik rol oynar ve vücudun detoksifikasyon süreçlerinde hayati öneme sahiptir (2). Bu enzim, glutatyon ve diğer gama-glutamil bileşiklerinin hidrolizini katalize ederek hücresel antioksidan savunma mekanizmalarında görev alır. GGT düzeylerindeki artış, karaciğer hasarının erken bir göstergesi olarak kabul edilir (3). Karaciğer ve safra yolu hasarı durumunda GGT kan dolaşımına sızar ve serum düzeylerinde yükselme gözlenir. Bu durum, hepatosellüler hasar ve kolestatik durumların ayırıcı tanısında önemli bilgiler sağlar (4).
GGT yüksekliğinin çok sayıda nedeni bulunmaktadır ve bu nedenler hepatik ve ekstra-hepatik olmak üzere iki ana kategoride sınıflandırılabilir:
Alkolik karaciğer hastalığı, GGT yüksekliğinin en sık nedenlerinden biridir (5). Alkol tüketimi GGT sentezini indükler ve düzenli alkol kullanımında GGT düzeyleri normale göre 5-10 kat yükselebilir. Bu artış alkol bırakıldıktan sonra 2-6 hafta içinde normale döner.
Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı (NAFLD/MASLD): Modern toplumda GGT yüksekliğinin giderek artan bir nedenidir (6). NAFLD'de GGT düzeyleri genellikle normal üst sınırın 2-3 katı kadar yükselir ve metabolik sendrom şiddeti ile korele olur.
Viral hepatitler : (A, B, C, D, E) akut veya kronik formlarında GGT yüksekliğine neden olur. Akut viral hepatitlerde GGT artışı genellikle ALT ve AST yüksekliğine eşlik eder.
Kolestatik durumlar : GGT'de en dramatik yükselme, tıkayıcı sarılık durumunda gözlenir. Safra taşları, biliyer striktür, primer biliyer kolanjit, primer sklerozan kolanjit ve intra/ekstrahepatik kolestazda GGT düzeyleri normal üst sınırın 5-12 katına kadar yükselebilir (7).
İlaç kaynaklı karaciğer hasarı (DILI): Özellikle kolestatik veya karışık tipte GGT yüksekliğine neden olur. Antibiyotikler, analjezikler, antikonvülzanlar ve bitkisel ürünler sorumlu olabilir.
Hepatoselüler karsinom ve karaciğer metastazları GGT düzeylerinde belirgin artışa neden olabilir.
Pankreas hastalıkları: Özellikle akut pankreatit ve pankreas kanseri GGT yüksekliğine yol açabilir (8).
Miyokard enfarktüsü: Akut dönemde GGT artışına neden olur, bu durum genellikle 3-4 gün sürer.
Diabetes mellitus: Özellikle kötü kontrollü olgularda GGT yüksekliği görülebilir (9).
Obezite ve metabolik sendrom GGT düzeylerinde artışla ilişkilidir (10).
İlaç indüksiyonu Fenitoin, karbamazepin, rifampisin, warfarin gibi mikrozomal enzimleri indükleyen ilaçlar GGT artışına neden olur.
GGT yüksekliğinin tehlike derecesi altta yatan nedene, yüksekliğin derecesine ve süresine bağlıdır:
Hafif yükseklikler (normal üst sınırın 2-3 katı), genellikle benign seyir gösterir ve yaşam tarzı değişiklikleri ile düzelme görülür. Bu durumlar özellikle NAFLD, hafif alkol kullanımı veya ilaç etkilerinde gözlenir.
Orta derecede yükseklikler (normal üst sınırın 3-10 katı), daha ciddi karaciğer hastalıklarını düşündürür ve kapsamlı araştırma gerektirir. Bu durumda viral hepatitler, otoimmün karaciğer hastalıkları veya DILI akla gelmelidir.
Belirgin yükseklikler (normal üst sınırın >10 katı), genellikle kolestatik durumları işaret eder ve acil değerlendirme gerektirir (11). Bu durumda safra yolu obstrüksiyonu, kolanjit veya ciddi hepatoselüler hasar söz konusu olabilir.
Persistant yükseklik, sürekli karaciğer hasarını gösterir ve siroz gelişimi açısından risk faktörüdür. Uzun süre izlenen çalışmalar, devam eden GGT yüksekliğinin kardiyovasküler hastalık ve tüm nedenlere bağlı mortalite riski ile ilişkili olduğunu göstermiştir (12).
GGT, karaciğer fonksiyonlarının değerlendirilmesinde çok boyutlu bilgi sağlar:
Kolestatik durumların tanısında GGT, alkalen fosfataz (ALP) ile birlikte değerlendirilir. ALP yüksekliği ile birlikte GGT artışı hepatik kaynaklı kolestazı gösterirken, izole ALP yüksekliği kemik hastalıklarını düşündürür.
Alkol kullanımının monitörizasyonunda GGT önemli bir biyobelirteçtir. Düzenli alkol tüketiminde GGT/ALT oranı >6 olur ve bu durum alkolik karaciğer hastalığı için karakteristiktir.
Hepatoselüler hasar ile kolestatik hasarın ayırımında GGT/ALP oranı kullanılır. GGT/ALP oranının >2.5 olması hepatoselüler komponenti, <0.8 olması kolestatik komponenti düşündürür.
Metabolik riskin değerlendirilmesinde GGT düzeyleri insulin rezistansı, metabolik sendrom ve kardiyovasküler hastalık riski ile korelasyon gösterir (13).
Prognoz tahmininde GGT düzeyleri, karaciğer hastalığının progresyonu ve genel mortalite riski açısından bağımsız prediktör olarak kabul edilir.
GGT referans değerleri yaş, cinsiyet ve laboratuvar metodolojisine göre değişkenlik gösterir (14):
Yetişkinler için Normal Aralıklar:
Yaş Gruplarına Göre Referans Değerler:
GGT Yüksekliğinin Klinik Sınıflandırması:
Hamilelik döneminde, özellikle üçüncü trimesterde GGT düzeyleri fizyolojik olarak düşük seyreder. Menopoz sonrası kadınlarda ise GGT düzeyleri erkek düzeylerine yaklaşır.
GGT düşüklüğü, yüksekliğe göre daha nadir görülür ve genellikle klinik önemi sınırlıdır:
Fizyolojik düşük değerler genç kadınlarda, hamilelik döneminde ve çocuklarda normal olarak görülür. Hipotiroidizm GGT düzeylerinde azalmaya neden olabilir, bu durum metabolik hızın yavaşlaması ile ilişkilidir. Malnutrisyon ve protein eksikliği, durumlarında enzim sentezinin azalması sonucu GGT düşüklüğü görülebilir. Ciddi karaciğer yetmezliği son dönemde, karaciğerin sentez kapasitesinin azalması sonucu tüm enzim düzeylerinde azalma görülür.
GGT düşüklüğü genellikle tedavi gerektirmez ve altta yatan nedenin düzeltilmesi ile normale döner.
GGT yüksekliğinin değerlendirilmesi sistematik bir yaklaşım gerektirir:
Alkol kullanım öyküsü, miktar ve süre açısından detaylı sorgulanmalıdır. Günlük 20-30 gram alkol bile GGT yüksekliğine neden olabilir.
İlaç öyküsü kapsamlı olarak alınmalı, reçeteli ilaçlar, OTC preparatlar ve bitkisel ürünler sorgulanmalıdır.
Semptom sorgulaması: Karın ağrısı, sarılık, kaşıntı, yorgunluk, kilo kaybı gibi semptomlar araştırılmalıdır.
Karaciğer fonksiyon paneli: ALT, AST, ALP, total ve direkt bilirubin, albumin, protrombin zamanı değerlendirilmelidir.
Viral hepatit serolojisi: HBsAg, anti-HCV, HAV IgM gerekli durumlarda bakılmalıdır.
Otoimmün hepatit markerleri: ANA, ASMA, anti-LKM, anti-mitokondriyel antikor değerlendirilmelidir.
Metabolik değerlendirme: Açlık glukozu, lipid profili, HbA1c, ferritin, transferrin satürasyonu bakılmalıdır.
GGT düzeylerinin normalizasyonu, altta yatan nedenin tedavisi ile mümkündür:
Alkolün kesilmesi: Alkolik karaciğer hastalığında mutlak gereklidir. Alkol bırakıldıktan 2-6 hafta sonra GGT düzeyleri normale döner.
Kilo yönetimi: NAFLD/MASLD'de %7-10 kilo kaybı GGT düzeylerinde %30-50 azalma sağlar. Haftada 0.5-1 kg kilo kaybı hedeflenir.
Fiziksel aktivite: Haftada 150 dakika orta yoğunlukta egzersiz önerilir. Aerobik ve rezistans egzersizlerinin kombinasyonu idealdir.
Diyet modifikasyonu:
Hepatotoksik ilaçların kesilmesi: DILI'den sorumlu ilaçlar derhal kesilmeli, gerekli durumlarda alternatif ajanlar kullanılmalıdır.
Doz ayarlaması: Karaciğer hasarı varlığında ilaç dozları hepatik fonksiyona göre ayarlanmalıdır.
İlaç etkileşimlerinin önlenmesi: Sitokrom P450 sistemini indükleyen veya inhibe eden ilaçlar dikkatli kullanılmalıdır.
Karaciğer destekleyen takviyeler: Enginar, deve dikeni, brokoli filizi gibi takviyeler karaciğer destekleyici olarak kullanılabilir.
Düzenli GGT kontrolü: Tedavi yanıtının değerlendirilmesi için 3-6 aylık periyodlarla GGT takibi yapılır.
Kapsamlı karaciğer fonksiyon değerlendirmesi: ALT, AST, ALP, bilirubin, albumin, protrombin zamanı düzenli takip edilir.
Komorbidite yönetimi: Diabetes, hipertansiyon, dislipidemi gibi eşlik eden durumların optimal kontrolü sağlanır.
Sonuç
GGT yüksekliği, karaciğer ve safra yolu hastalıklarının değerlendirilmesinde kritik öneme sahip bir laboratuvar bulgusudur. Alkol kullanımından metabolik karaciğer hastalıklarına kadar geniş bir yelpazede nedensel faktörler rol oynar. Erken tanı ve uygun tedavi ile çoğu vakada başarılı sonuçlar elde edilebilir. Sistematik yaklaşım, multidisipliner değerlendirme ve düzenli takip optimal hasta sonuçları için gereklidir. GGT düzeylerinin normalizasyonu sadece karaciğer sağlığını değil, aynı zamanda genel metabolik sağlığı da iyileştirir.
Kaynaklar