Meteorolojik değişimlerin kas-iskelet sistemi üzerindeki etkileri, tıp literatüründe uzun yıllardır araştırılan bir konudur. Özellikle soğuk hava koşullarında eklem ağrılarında gözlenen artış; hem hastaların yaşam kalitesini etkileyen hem de klinisyenlerin dikkatini çeken önemli bir sağlık sorunudur.
Romatizma, tek bir hastalık değil, kas-iskelet sistemini etkileyen 200'den fazla hastalığı kapsayan genel bir terimdir. Bu hastalıklar eklemleri, kasları, tendonları, bağları ve kemikleri etkileyerek ağrı, şişlik, sertlik ve hareket kısıtlılığına neden olur. En yaygın romatizmal hastalıklar arasında osteoartrit (kireçlenme), romatoid artrit (iltihaplı eklem romatizması), gut hastalığı ve fibromiyalji bulunur.
Romatoid artrit, vücudun bağışıklık sisteminin kendi eklem dokularına saldırdığı otoimmün bir hastalıktır. Genellikle el, ayak ve bilek eklemlerinde simetrik olarak görülür ve tedavi edilmediğinde eklemlerde kalıcı hasara yol açabilir. Osteoartrit ise eklem kıkırdağının zamanla aşınması sonucu ortaya çıkan dejeneratif bir hastalıktır ve özellikle yaşlı popülasyonda yaygındır.
Romatizmal hastalıklarda ağrı genellikle iltihabi, mekanik ya da yaygın kas ağrısı şeklinde görülür. İltihabi ağrı sabahları uzun süren tutuklukla başlar, istirahatle artar ve hareketle azalır; gece uykudan uyandırabilir, eklemlerde şişlik ve sıcaklık hissi olabilir. Mekanik ağrı daha çok hareketle artar, istirahatle azalır, sabah tutukluğu kısa sürer ve genellikle tek taraflıdır. Fibromiyalji gibi yaygın kas ağrılarında ise belirgin inflamasyon yoktur; ağrı gezici olabilir, yorgunluk ve uyku bozuklukları eşlik edebilir. Bu üç tip ağrı klinik olarak birbirinden farklıdır ve tanı-tedavi yaklaşımı da buna göre değişir (1)
Hava durumu ile romatizmal ağrılar arasındaki ilişki, bilimsel araştırmalarda karmaşık sonuçlar verse de,birçok hasta hava değişimlerinin semptomlarını etkilediğini bildirmektedir. İspanya'da 245 romatoid artrit hastası üzerinde yapılan bir çalışmada, 50-65 yaş arası hastaların düşük sıcaklıklarda alevlenme riskinin %16 daha yüksek olduğu tespit edilmiştir (2).
Soğuk havanın eklem ağrılarını artırma mekanizmaları şunları içerir (3),
Romatizma hastaları, yağmurlu havalarda artan şikayetleri genellikle şu belirtilerle deneyimler;
Araştırmalar, yağmurun kendisinden ziyade, yağmurlu havalardaki barometrik basınç düşüşü, sıcaklık değişimi ve nem artışının bu semptomlara neden olduğunu göstermektedir (4). Özellikle günlük sıcaklığın 17,5 °C'nin altına düşmesi ve günlük güneş ışığının 6 saatten az olması durumunda ağrıların belirgin şekilde arttığı tespit edilmiştir.
Magnezyum, vücutta 300'den fazla enzimatik reaksiyonda görev alan kritik bir mineraldir. Kas kasılması, sinir iletimi, protein sentezi ve enerji metabolizmasında hayati rol oynar. Araştırmalar, magnezyum eksikliğinin osteoartrit gelişimi ve ilerlemesinde önemli bir risk faktörü olduğunu göstermektedir (5). Magnezyum; kıkırdak bütünlüğünü korumada, inflamasyonu azaltmada ve oksidatif stresi baskılamada önemli rol oynar. Yeterli magnezyum alımı, eklem sağlığını destekleyerek osteoartritin ilerlemesini yavaşlatabilir. Magnezyum eksikliği olan bireylerde osteoartrit semptomları daha şiddetli seyredebilmektedir (5).
Magnezyumun eklem sağlığına katkıları:
2018'de yapılan bir çalışmada, diz osteoartriti olan 2,548 hastada düşük magnezyum alımının daha yüksek WOMAC ağrı skorları ile ilişkili olduğu bulunmuştur (6). Günlük 50 mg'lık magnezyum eksikliği, WOMAC skorunda 1.4 puanlık kötüleşmeye neden olmuştur.
6.Eklem Ağrılarını Azaltmak İçin Neler Yapılabilir?
Eklem ağrıları; romatizmal hastalıklar, osteoartrit, travmalar veya inflamatuvar süreçler sonucunda gelişebilir. Ağrıyı tamamen ortadan kaldırmak her zaman mümkün olmasa da, yaşam tarzı düzenlemeleri ve doğru beslenme ile semptomları hafifletmek, eklem fonksiyonlarını korumak ve yaşam kalitesini artırmak mümkündür.
Hafif tempolu yürüyüşler, yüzme, bisiklet, yoga veya pilates gibi düşük etkili egzersizler, eklem çevresindeki kasları güçlendirir ve esnekliği artırır. Kas dokusu güçlendikçe eklemlere binen yük azalır ve ağrı kontrolü kolaylaşır. Eklem sağlığı için haftada en az 150 dakika orta şiddette aktivite önerilir.
Soğuk havalarda uygun giyinmek, sıcak kompres veya sıcak duş uygulamak kas spazmını azaltabilir ve ağrı hissini hafifletebilir. Özellikle sabah sertliğinin yoğun olduğu romatizmal hastalıklarda bu yöntem oldukça etkilidir.
Fazla vücut ağırlığı özellikle diz, kalça ve ayak bileği eklemlerine ekstra yük bindirir. Kilo vermek, ağrının azalmasına ve eklem dejenerasyonunun yavaşlamasına katkı sağlar. Vücut ağırlığında %5–10 oranında bir azalma bile belirgin fark yaratabilir.
Kronik stres, inflamatuvar yanıtı artırarak ağrının şiddetlenmesine yol açabilir. Meditasyon, nefes egzersizleri, mindfulness ve gevşeme teknikleri; hem stres düzeyini hem de ağrı algısını azaltabilir.
Magnezyum, kas-iskelet sistemi sağlığı için önemli bir mineraldir. Kas gevşemesi, sinir iletişimi ve inflamasyon kontrolünde rol oynar. Diyette magnezyumdan zengin besinlere yer vermek, eklem ağrısının hafifletilmesine katkıda bulunabilir (7).
Eklem ağrılarında omega-3 yağ asitleri (özellikle EPA ve DHA) inflamasyonu baskılayıcı etki gösterir. Somon, sardalya, chia tohumu ve ceviz iyi kaynaklardır. Ayrıca antioksidanlar açısından zengin meyve ve sebzeler (yaban mersini, nar, brokoli, zerdeçal) serbest radikal hasarını azaltarak eklem dokusunu korur.
Aşırı şeker, rafine karbonhidratlar, trans yağlar, aşırı işlenmiş gıdalar ve gazlı içecekler inflamatuvar yanıtı artırabilir. Bu tür gıdaların sınırlanması ağrı kontrolüne yardımcı olur.
Eklemlerin kayganlığını sağlayan sinovyal sıvı için yeterli su alımı önemlidir. Günde en az 1.5–2 litre su tüketmek eklem sağlığını destekler. Ayrıca kaliteli uyku, kas onarımını ve inflamasyonun azalmasını destekleyerek ağrı kontrolüne katkı sağlar.
Bazı durumlarda yalnızca beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleri eklem sağlığını korumak için yeterli olmayabilir. Özellikle magnezyum, omega-3 yağ asitleri ve anti-inflamatuar bileşenlerin eksik olduğu kişilerde takviye kullanımı faydalı olabilir. Ancak bu tür takviyeler mutlaka hekim kontrolünde, kişisel ihtiyaçlara göre planlanmalıdır.
Magnezyum; kas gevşemesi, sinir iletimi ve inflamasyonun düzenlenmesinde önemli bir mineraldir. Eksikliği kas krampları, ağrı ve yorgunluk gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
Araştırmalar, günlük 100 mg magnezyum takviyesinin kıkırdak hacminde ve kalınlığında iyileşme sağladığını göstermektedir (8). Ancak, magnezyum takviyesi başlamadan önce mutlaka bir sağlık profesyoneline danışılmalıdır.
Omega-3 yağ asitleri (özellikle EPA ve DHA), eklem iltihabını azaltıcı etkileriyle bilinir.
Soğuk havalarda artan kas ve eklem ağrıları, barometrik basınç değişimleri, sıcaklık düşüşü ve nem artışı gibi faktörlerin kompleks etkileşimi sonucu ortaya çıkar. Magnezyum, anti-inflamatuar etkileri ve ağrı modülasyonundaki rolü ile bu semptomların yönetiminde önemli bir yere sahiptir. Dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve gerektiğinde uygun takviye desteği ile soğuk havalarda yaşanan rahatsızlıklar önemli ölçüde azaltılabilir. Ancak, kronik ağrılarınız varsa mutlaka bir romatoloji uzmanına başvurmanız önerilir.
Referanslar