Trigliserid ve Kolesterol Yüksekliği: Diyet ve Yaşam Tarzı ile Yönetim

Trigliserid ve Kolesterol Yüksekliği: Diyet ve Yaşam Tarzı ile Yönetim

Günümüzde kalp ve damar hastalıkları, tüm dünyada en önemli ölüm nedenlerinin başında gelmektedir. Bu hastalıkların en temel risk faktörlerinden biri de kan yağlarının dengesizliğidir. Vücudumuz için gerekli olan yağlar, fazlalaştığında damar sertliği, kalp krizi, inme ve karaciğer yağlanması gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Ancak doğru beslenme alışkanlıkları, düzenli fiziksel aktivite ve sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleriyle bu riskleri önemli ölçüde azaltmak mümkündür. 

1.Kan Yağları Nedir? Kaç çeşit kan yağı bulunur?

Tıpta kan yağları (lipidler), kanda dolaşan ve vücudun enerji üretiminde, hücre zarlarının yapımında, hormon sentezinde rol oynayan maddelerdir. Kan yağları, suda çözünmedikleri için kanda serbest halde taşınamaz ve bu nedenle lipoproteinler adı verilen taşıyıcı proteinler aracılığıyla taşınırlar. Kan yağları sağlıklı bir metabolizma için gereklidir, ancak fazla olduklarında damar duvarında birikip ateroskleroz (damar sertliği) gelişimine ve kalp-damar hastalıklarına zemin hazırlarlar.

Kan yağları temel olarak 4 ana grupta incelenir:

1.Total kolesterol: Kandaki tüm kolesterol miktarını ifade eder. Bu değer; hem HDL kolesterolü hem de LDL kolesterolü kapsar. Genel bir çerçeve sunması açısından önemlidir, fakat tek başına kalp-damar sağlığı hakkında yeterli bilgi vermez.

2.LDL kolesterol: Halk arasında “kötü kolesterol” olarak bilinir. Karaciğerden çevre dokulara kolesterolün taşınmasında görevlidir. Fazla olduğunda damar duvarlarında birikerek plak oluşumuna neden olur. Bu plaklar zamanla damarları daraltarak damar sertliğine yol açabilir ve kalp krizi ya da inme riskini artırabilir. Bu nedenle LDL seviyesinin düşük tutulması kalp-damar sağlığı açısından kritik öneme sahiptir.

3.HDL kolesterol: “iyi kolesterol” olarak adlandırılır. Görevi, damar duvarlarında biriken kolesterolü toparlayarak karaciğere taşımak ve vücuttan uzaklaştırılmasını sağlamaktır. Yani HDL, adeta damarları temizleyen bir süpürge görevi görür. HDL düzeylerinin yüksek olması, kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucu etki yaratır.

4.Trigliseridler: Kandaki en yaygın yağ türüdür ve vücudun enerji deposu olarak görev yapar. Yemeklerden sonra fazla alınan kalori trigliserid olarak depolanır. Ancak trigliserid seviyelerinin yüksek olması, özellikle obezite, insülin direnci, fazla şeker ve yağ tüketimi ile alkol kullanımı sonucu ortaya çıkar ve kendisi direk damar duvarına çöküp damar tıkanıklığı yapmasa da eşlik eden diğer durumlar nedeni ile kalp-damar hastalıkları riskini belirgin şekilde artırır.

2.Kolesterol ve Trigliserid arasındaki fark nedir?

Kolesterol, vücuttaki tüm hücrelerde bulunan mumsu kıvamda, yağ benzeri bir maddedir. Vücut, hücre zarları inşa etmek, hormonlar ve D vitamini üretmek için belirli bir miktar kolesterole ihtiyaç duyar (1) Trigliseridler ise kanda dolaşan bir tür lipit olup vücudun enerji kaynağıdır. Yemek yediğinizde, vücudunuz kullanmadığı kalorileri trigliseridlere dönüştürerek yağ hücrelerinde depolar; ihtiyaç duyulduğunda bu depolanan yağlar enerji sağlamak üzere tekrar kana salar. Özellikle yüksek karbonhidratlı gıdalardan sürekli fazla kalori alımı, trigliserid düzeylerinin yükselmesine yol açabilir. Kolesterol ve trigliseridler, kan testi ile ölçülen “lipid paneli”nin birer parçasıdır ve kalp-damar sağlığı açısından önem taşırlar.

3.Yüksek Kolesterol Neden Önemlidir?

Kandaki kolesterol seviyesi yüksek olduğunda bakılması gereken ikinci parametre hangi kolesterol tipinin yüksek olduğudur. Kandaki LDL kolesterol seviyesinin yüksek olması, damarlarda plak birikmesine neden olabilir. Kolesterol ve diğer yağ parçacıkları atardamar duvarlarında birikerek ateroskleroz (damar sertliği) plaklarını oluşturur. Zamanla bu plaklar büyüyüp damarları daraltabilir veya tıkayabilir; hatta plak yırtılarak pıhtı oluşmasına yol açabilir. Bu süreç, kalp krizi veya inme (felç) riskini belirgin şekilde artırırır (1) HDL kolesterol ise “iyi” kolesterol olarak bilinir; dolaşımdaki fazla kolesterolü temizleyip karaciğere taşır. HDL’nin düşük olması da risklidir çünkü damar temizleme işlevi yetersiz kalır ve ateroskleroz hızlanabilir (2)

4.Trigliserid yüksekliğinin riski nedir? 

Trigliseridler, vücudun enerji deposu olarak kullandığı bir tür kandaki yağdır. Yediğimiz gıdalarla aldığımız fazla kaloriler trigliseridlere dönüştürülerek yağ hücrelerinde depolanır. Gerektiğinde bu yağlar enerjiye çevrilir. Normalde belirli bir düzeyde trigliserid, vücudun  enerji dengesi için gereklidir. Ancak kanda fazlalığı olduğunda hem metabolik hem de bazı ciddi hastalıklar açısından risk taşır. Trigliserid yüksekliği sık olarak obezite, insülin direnci veya metabolik sendrom ile birlikte görülür. Trigliserid düzeylerinin çok yüksek olması (genellikle 500 mg/dL üzeri), ayrıca pankreas iltihabına (akut pankreatit) yol açabilir. 

5.Kolesterol Yüksekliği Neden Olur?

Bazı kişilerde kolesterol yüksekliği, beslenme ve yaşam tarzından bağımsız olarak genetik bir nedene dayanır. Örneğin Ailesel Hiperkolesterolemi (Familial Hypercholesterolemia, FH), kalıtsal geçişli bir kolesterol bozukluğudur. FH’de kanda LDL kolesterol düzeyi genetik bir defekt nedeniyle aşırı yüksektir; vücut LDL kolesterolü kandan yeterince uzaklaştıramaz. FH’li bireylerde çocukluk veya gençlikten itibaren kolesterol yüksek seyreder ve tedavi edilmezse erken yaşta aterosklerotik kalp hastalığı (ör. 30-40’lı yaşlarda kalp krizi) görülebilir. (3) . FH dünya genelinde tahminen her 250 kişiden birini etkileyen yaygın bir durumdur. FH genellikle otozomal dominant geçer; yani anne veya babadan kusurlu genin tek bir kopyasını alan bireylerde yüksek kolesterol gelişir (3). Bu kişilerde tendonlarda ksantom denilen kolesterol birikimleri veya kornea çevresinde yağ halkası gibi belirtiler ortaya çıkabilir. FH’nin erken tanısı ve agresif tedavisi (yoğun yaşam tarzı değişikliği ve gerekirse yüksek doz ilaç tedavisi) ile LDL düzeyleri düşürülerek erken kalp hastalığı riski azaltılabilir. Bu nedenle ailesinde erken yaşta kalp krizi veya yüksek kolesterol öyküsü olan bireylerin taranması önemlidir.

6.Trigliserid ve HDL-Kolesterol oranı neyi gösterir? Neden Önemlidir?

Kan lipid profili değerlendirilirken kullanılan parametrelerden biri de trigliserid/HDL kolesterol oranıdır (TG/HDL-C). Bu oran, özellikle metabolik sendrom ve kardiyovasküler hastalık riskini öngörmede pratik bir biyokimyasal belirteç olarak önerilmektedir.

Klinik çalışmalar, TG/HDL oranının 2’nin altında olmasının düşük risk göstergesi olduğunu ortaya koymuştur (4). 2–4 arasındaki değerler artmış kardiyometabolik riske işaret ederken, 4’ün üzerindeki oranlar insülin direnci, aterojenik dislipidemi ve kardiyovasküler olaylarla güçlü şekilde ilişkilidir. TG/HDL oranı, insülin direncini öngörmede basit ve güvenilir bir belirteçtir. Oranın yüksekliği, karaciğerde artmış trigliserid üretimi ve düşük HDL düzeyleri ile bağlantılıdır (4). Ayrıca yüksek TG ve düşük HDL düzeyleri, küçük ve yoğun LDL partiküllerinin oluşumuna yol açar. Bu partiküller daha aterojeniktir ve damar sertliği riskini artırır. TG/HDL oranı bu metabolik düzensizliği yansıtır (5). Kısaca belirtmek gerekirse;  TG/HDL oranı; insülin direncini, aterojenik dislipidemiyi ve kardiyovasküler risk düzeyini yansıtan basit ama güçlü bir parametredir. <2 değerleri koruyucu kabul edilirken, >4 değerleri ciddi risk olarak değerlendirilmelidir. Bu nedenle lipid profili yorumlanırken TG/HDL oranı da rutin olarak göz önünde bulundurulmalıdır.

6.Beslenmenin Kolesterol ve Trigliserid Düzeylerine Etkisi Nedir?

Beslenme alışkanlıkları, kandaki kolesterol ve trigliserid seviyeleri üzerinde güçlü bir etkiye sahiptir. Özellikle doymuş yağ ve trans yağ tüketimi, kan kolesterol profili için olumsuz etki gösterir. Doymuş yağlar (yağlı et, tereyağı, tam yağlı süt ürünleri gibi) ve yapay trans yağlar (katı margarin, paketli hamur işleri, kızarmış fast-food gıdalar vb.), kandaki LDL kolesterolü yükseltir (6) Trans yağlar aynı zamanda yararlı HDL kolesterolü düşürerek kalp-damar sağlığına çifte zarar verir. Bu nedenle Amerikan Kalp Derneği (AHA), kolesterol yüksekliği olanların doymuş yağ alımını toplam kalorinin <%6’sına indirmesini ve trans yağlardan tamamen kaçınmasını önermektedir. Doymuş ve trans yağların yerine tekli ve çoklu doymamış yağlar bakımından zengin gıdaların tercih edilmesi, LDL kolesterolü düşürmeye yardımcı olur.  Örneğin, zeytinyağı, avokado, fındık, badem, ayçiçek, kanola gibi bitkisel sıvı yağlar doymamış yağ içerir ve tereyağı veya kuyruk yağı gibi doymuş yağlara daha sağlıklı alternatiflerdir. (7) Diyet kolesterolü (gıdalarla alınan kolesterol) konusuna gelince: Yumurta, karaciğer, karides gibi hayvansal gıdalar kolesterol içerir. Geçmişte gıda yoluyla kolesterol alımının günde 300 mg ile sınırlandırılması öneriliyordu; ancak güncel araştırmalar, diyetteki kolesterolün kan kolesterolüne etkisinin doymuş yağ kadar belirgin olmadığını göstermiştir (6) Yani esas dikkat edilmesi gereken, beslenmedeki toplam yağın kalitesi ve türüdür. Örneğin bir yumurta yaklaşık 200 mg kolesterol içerse de, beraberinde tereyağı, pastırma gibi doymuş yağlardan zengin gıdalarla pişirildiğinde kalp sağlığı için daha sorunlu hale gelir (6). Yine de, diyette kolesterol içeren besinleri tüketirken ölçülü olmak ve genel olarak sağlıklı bir beslenme düzeni içinde yer vermek en doğrusudur. 

Karbonhidrat türü ve miktarı da lipid metabolizmasını etkiler. Basit karbonhidratlar ve şeker içeriği yüksek gıdalar (beyaz ekmek, tatlılar, şekerli içecekler gibi) trigliserid düzeylerini yükseltebilir ve HDL kolesterolü düşürebilir. Aşırı şeker alımı, insülin direncine ve karaciğerde trigliserid sentezinin artmasına yol açarak kan yağlarını olumsuz etkiler. Bu nedenle rafine karbonhidratları azaltmak, yerine tam tahıllar gibi kompleks karbonhidratlara yönelmek faydalıdır. Posa (lif) tüketimi özellikle kolesterol yönetiminde önemli bir yere sahiptir. Çözünür lif bağırsaklarda jel benzeri bir madde oluşturarak kolesterolün emilimini azaltır. Günlük 5-10 gram veya daha fazla çözünür lif alımı, LDL kolesterolü anlamlı oranda düşürebilir (8). Yulaf ezmesi, arpa, kuru baklagiller, elma, armut, kuru erik gibi besinler çözünür liften zengindir ve düzenli tüketimleri kolesterol profilini iyileştirebilir. Ayrıca yüksek lifli gıdalar, tokluk hissini artırarak kilo kontrolüne de yardımcı olur (kilo kontrolü de dolaylı olarak lipid düzeylerine olumlu yansır).

7.Omega 3 kullanımının kan lipit düzeyleri üzerine etkisi nedir?

Omega-3 yağ asitleri, özellikle balık yağı kaynaklarında bulunan çoklu doymamış yağlardır Yağlı balıklar (somon, uskumru, sardalye, ton balığı gibi) yüksek omega-3 içerir. Omega-3 yağ asitleri, özellikle EPA ve DHA, kan lipit düzeyleri üzerinde belirgin etkilere sahiptir. En güçlü etkisi trigliseridleri düşürmesidir. Düzenli kullanım ile plazma trigliserid düzeylerinde yüzde 20-50 oranında azalma sağlayabilir. Bu etki karaciğerde trigliserid sentezinin azalması, VLDL üretiminin düşmesi ve yağ asitlerinin oksidasyonunun artmasıyla gerçekleşir. LDL kolesterol üzerinde ise değişken bir etkisi vardır. Bazı kişilerde LDL kolesterolde hafif bir artış görülebilir, ancak bu artış daha çok büyük ve az aterojenik LDL partiküllerinden kaynaklandığı için kardiyovasküler risk açısından olumsuz kabul edilmez. HDL kolesterol düzeylerinde ise genellikle hafif bir artış sağlar ve bu damar sağlığı için koruyucu kabul edilir. Total kolesterol üzerinde belirgin bir etkisi yoktur, ancak trigliseridleri düşürmesi ve HDL’yi artırması sayesinde lipid profilinde genel bir iyileşme sağlar (9). Bu faydalı etkilerinden dolayı, Amerikan Kalp Derneği haftada en az iki porsiyon yağlı balık tüketilmesini önermektedir (8) Balık yiyemeyenler için ceviz, keten tohumu, chia tohumu gibi bitkisel omega-3 kaynakları da diyete eklenebilir, ancak bunların trigliserid düşürücü etkisi balık kadar güçlü olmayabilir. Gerekliyse, doktor tavsiyesi ile omega-3 takviyeleri (balık yağı kapsülleri gibi) de kullanılabilir; araştırmalar yüksek doz omega-3 takviyelerinin ciddi hipertrigliseridemide %20-30 oranında trigliserid düşüşü sağlayabildiğini göstermektedir.(10)  Özetle, diyetimizdeki yağ türlerini ve karbonhidrat dengesini sağlıklı şekilde düzenlemek, kolesterol ve trigliserid yüksekliğinin yönetiminde kritik rol oynar.

8.Kan yağlarını dengelemek için nasıl bir beslenme tarzı seçilmelidir?

Kan yağlarının (lipidlerin) sağlıklı sınırlar içinde tutulması, kalp-damar hastalıklarından korunmada temel bir unsurdur. LDL kolesterolün yüksekliği, HDL’nin düşüklüğü ve trigliserid fazlalığı ateroskleroz, kalp krizi ve inme riskini artırır. Bu nedenle lipid dengesini sağlamak için ilaçların yanı sıra doğru beslenme yaklaşımı kritik öneme sahiptir.

1. Beslenme Modeli

Bütüncül beslenme modelleri lipid profilini iyileştirmede en etkili stratejilerdendir. Akdeniz diyeti, sebze, meyve, tam tahıllar, baklagiller, kuruyemişler, zeytinyağı ve balık ağırlıklı yapısıyla LDL’yi düşürür, HDL’yi korur ve trigliseridleri azaltır. Akdeniz diyeti; zeytinyağı, balık, kuru yemiş, sebze-meyve, tam tahıl ve baklagillerden zengin; kırmızı et ve işlenmiş gıdalardan ise düşüktür. Bu diyet modelinde başlıca yağ kaynağı, doymuş yağ oranı düşük ancak tekli doymamış yağdan zengin olan zeytinyağıdır. Akdeniz diyetindeki bol sebze-meyve ve kuruyemiş tüketimi sayesinde lif alımı yüksektir; ayrıca balık tüketiminin fazla olması omega-3 alımını artırır. Tüm bu özellikler, Akdeniz diyetinin kan lipid profili üzerinde iyileştirici etki yapmasını sağlar (11)

2. Doymuş ve Trans Yağlardan Kaçınma

Doymuş yağlar (tereyağı, yağlı kırmızı et, tam yağlı süt ürünleri) LDL’yi artırırken; trans yağlar aynı zamanda HDL’yi de düşürür. Bu yağların yerine tekli ve çoklu doymamış yağlar (zeytinyağı, avokado, fındık, balık) tercih edilmelidir (12).

3. Rafine Karbonhidrat ve Şekerleri Azaltma

Beyaz ekmek, şekerli içecekler ve tatlılar trigliserid seviyelerini yükseltir. Bunun yerine tam tahıllar, baklagiller ve düşük glisemik indeksli karbonhidratlar tercih edilmelidir.

4. Lif ve Fonksiyonel Bileşenler

Suda çözünebilen lif (yulaf, arpa, elma, fasulye, psyllium) LDL’yi düşürür. Fitosteroller de bağırsaklardan kolesterol emilimini azaltarak yarar sağlar. Polifenoller, antioksidanlar ve omega-3 gibi bileşenler de lipid metabolizmasına olumlu katkı sunar (13).

5. Pratik Öneriler

  • Her öğünde bol sebze ve meyve tüketin.
  • Tam tahıl, kurubaklagil ve kuruyemişlere yer verin.
  • Zeytinyağı, avokado ve yağlı balık gibi sağlıklı yağları tercih edin.
  • İşlenmiş et ve şekerli gıdaları sınırlandırın.
  • Gerekliyse, doktor önerisiyle omega-3 gibi takviyelerden yararlanılabilir.

9. Yaşam Tarzı ile Kan Lipitlerinin dengelenmesi sağlanabilir mi?

Yüksek kolesterol ve trigliserid seviyelerini kontrol altına almak için sadece diyete dikkat etmek yetmez; genel yaşam tarzı değişiklikleri de büyük önem taşır. Klinik çalışmalar, yaşam tarzı iyileştirmelerinin kan lipid profiline olumlu etkiler yaptığını ve kalp-damar riskini azalttığını göstermektedir. 

a.Düzenli Fiziksel Aktivite

Hareketsiz yaşam tarzı, HDL kolesterolün düşmesine ve LDL ile trigliseridlerin yükselmesine yol açabilir. Haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta aerobik egzersiz yapmak, HDL kolesterolü yükseltirken LDL kolesterol ve trigliseridleri düşürmede etkilidir (14). Örneğin haftanın çoğu günü 30 dakikalık tempolu yürüyüş, koşu, yüzme veya bisiklet gibi aktiviteler uygulanabilir. Düzenli egzersiz, yalnızca kan lipidlerini değil, aynı zamanda kan basıncını da iyileştirerek kalp sağlığını genel olarak güçlendirir.

b.Sağlıklı Kilo Verme

Aşırı kilo ve obezite, LDL kolesterol ve trigliserid düzeylerini yükseltirken HDL kolesterolü düşürür. Vücut ağırlığının yalnızca %5–10 oranında azaltılması, kolesterol ve trigliserid düzeylerinde ölçülebilir iyileşme sağlayabilir (15). Kalori alımının kısıtlanması (özellikle basit şekerler ve doymuş yağlardan), düzenli fiziksel aktivite ile birleştirildiğinde güvenli kilo kaybı gerçekleşir. Kilo kaybıyla birlikte LDL ve trigliserid düzeylerinde azalma, HDL kolesterolde ise artış gözlenir. Ayrıca diyabet ve hipertansiyon gibi ek risk faktörlerinde de düzelme sağlanır.

c.Sigaranın Bırakılması

Sigara, HDL kolesterolü düşürerek ve damar fonksiyonlarını bozarak lipid dengesini olumsuz etkiler. Sigara içen bireylerde yüksek kolesterol varlığında kardiyovasküler risk katlanarak artar. Sigarayı bıraktıktan sonraki ilk haftalardan itibaren HDL düzeylerinde artış gözlenmiş, trigliseridlerde ise düşüş saptanmıştır (3). Ayrıca sigarayı bırakmak damar sertliğinin ilerlemesini yavaşlatır ve ateroskleroz riskini azaltır. Pasif sigara dumanından uzak durmak da aynı derecede önemlidir (16).

d.Alkol Tüketiminin Sınırlandırılması

Aşırı alkol tüketimi, karaciğerde trigliserid sentezini artırarak kandaki trigliserid düzeylerini yükseltir. Bu nedenle yüksek trigliseridi olan bireylerde alkol tüketimi en aza indirilmelidir. Genel kılavuzlara göre erkekler için günde en fazla 2, kadınlar için ise en fazla 1 kadeh önerilmektedir (16). Az miktarda alkolün HDL’yi hafif artırabileceği bildirilse de, alkolün genel sağlık üzerindeki zararları faydasından fazladır. Bu nedenle trigliserid ve kolesterol yüksekliği olan bireylerde mümkünse alkol tamamen bırakılmalıdır (17).

Bu yaşam tarzı değişiklikleri, bilimsel çalışmalarla desteklenmekte olup genellikle tedavinin ilk basamağını oluşturur. Örneğin, diyet ve egzersiz ile LDL kolesterol %15–25, trigliserid düzeyleri ise %20–50 oranında azaltılabilir (18). Bu değişikliklerin kalıcı bir yaşam tarzı haline getirilmesi, uzun vadede kalp-damar sağlığına en büyük yatırımı sağlar. Eğer yaşam tarzı değişikliklerine rağmen lipid düzeyleri yüksek seyrediyorsa, doktor kontrolünde statinler veya diğer lipid düşürücü ilaçlar gündeme gelebilir. Ancak ilaç tedavisi başlanmış olsa dahi, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının sürdürülmesi tedavinin etkinliğini artırır (18).

Sonuç

Kan yağlarının dengesizliği, günümüz toplumunda sık rastlanan ancak doğru adımlarla yönetilebilir bir sağlık problemidir. Temel prensip, diyette ve yaşam biçiminde yapılacak kalıcı değişikliklerle kan lipid düzeylerini kontrol altında tutmaktır. Doymuş ve trans yağlardan fakir, bol lifli ve sağlıklı yağ içeren bir kalp dostu diyet, bu yönetimin bel kemiğidir. Özellikle Akdeniz tipi beslenme, kolesterol ve trigliseridleri düşürmede etkin ve lezzetli bir seçenek sunar. Bunun yanı sıra, düzenli egzersiz yapmak, ideal kiloyu korumak, sigara ve aşırı alkolden uzak durmak gibi yaşam tarzı önlemleri lipit profilini düzeltir ve kalp-damar hastalığı riskini azaltır. Unutulmamalıdır ki her bireyin kolesterol ve trigliserid hedefleri, eşlik eden risk faktörlerine (ör. diyabet, yüksek tansiyon, aile öyküsü) göre değişebilir. Bu nedenle doktor kontrolünde kişiye özgü bir plan oluşturulmalıdır. Düzenli aralıklarla kan yağlarınızı ölçtürerek değerlerinizi takip edin ve doktorunuzun önerilerine uyun. Genetik kolesterol bozuklukları gibi özel durumlarda daha erken ve yoğun tedavi gerekebileceğini akılda tutun. Sonuç olarak, sağlıklı beslenme ve aktif bir yaşam tarzı benimseyerek kolesterol ve trigliserid seviyelerinizi büyük ölçüde iyileştirebilir, böylece kalbinizi koruyarak uzun vadede sağlıklı bir yaşam sürebilirsiniz.

Kaynaklar

  1. Craig M, Yarrarapu SN, Dimri M. Biochemistry, Cholesterol [Internet]. Treasure Island (FL): StatPearls Publishing; 2025 
  2. Mayo Clinic. Triglycerides: Why do they matter?. (Erişim: 2025)mayoclinic.orgmayoclinic.org
  3. StatPearls – Vaezi Z, Amini A. Familial Hypercholesterolemia. (Son güncelleme: Eylül 2022)ncbi.nlm.nih.govncbi.nlm.nih.gov
  4. McLaughlin T, Reaven G, Abbasi F, Lamendola C, Saad M, Waters D, et al. Is there a simple way to identify insulin-resistant individuals at increased risk of cardiovascular disease? Am J Cardiol. 2005;96(3):399-404. doi:10.1016/j.amjcard.2005.03.085.
  5. Quispe R, Martin SS, Jones SR. Triglycerides to high-density lipoprotein-cholesterol ratio, glycemic control and cardiovascular risk in obese patients with type 2 diabetes. Curr Opin Endocrinol Diabetes Obes. 2016;23(2):150-6. doi:10.1097/MED.0000000000000241
  6. American Heart Association. Dietary Fats – Know Your Fats. (Son gözden geçirme: 23 Ağustos 2024)heart.org
  7. American Heart Association. Trans Fats. (Son gözden geçirme: 9 Eylül 2025)heart.org
  8. Cleveland Clinic. Cholesterol and Nutrition: How Nutrition & Foods Impact Levels. (Erişim: 2025)my.clevelandclinic.org
  9. Bornfeldt KE. Triglyceride lowering by omega-3 fatty acids: a mechanism. Arterioscler Thromb Vasc Biol. 2021;41(2):e1–e3. doi:10.1161/ATVBAHA.120.315067.
  10. Skulas-Ray AC, Wilson PWF, Harris WS, Brinton EA, Kris-Etherton PM, Richter CK, et al. Omega-3 fatty acids for the management of hypertriglyceridemia: A science advisory from the American Heart Association. Circulation. 2019;140(12):e673-e691.
  11. Dinu M, Pagliai G, Casini A, Sofi F. Mediterranean diet and multiple health outcomes: an umbrella review of meta-analyses of observational studies and randomized trials. Nutrients. 2018;10(6):e1–e24. doi:10.3390/nu10060755.
  12. National Institutes of Health. StatPearls: Hyperlipidemia. Updated 2024
  13. Godos J, Zappalà G, Bernardini S, et al. Adherence to the Mediterranean diet is inversely associated with metabolic syndrome occurrence: a meta-analysis of observational studies. Int J Food Sci Nutr. 2017;68(2):138–148. doi:10.1080/09637486.2016.1221900.
  14. American Heart Association. Recommendations for Physical Activity in Adults. 
  15. Jensen MD, Ryan DH, Apovian CM, et al. 2013 AHA/ACC/TOS guideline for the management of overweight and obesity in adults. J Am Coll Cardiol. 2014;63(25 Pt B):2985–3023. doi:10.1016/j.jacc.2013.11.004.
  16. U.S. Department of Health and Human Services. The Health Consequences of Smoking—50 Years of Progress. A Report of the Surgeon General. Atlanta: USDHHS, 2014.
  17. Piano MR. Alcohol’s effects on the cardiovascular system. Alcohol Res. 2017;38(2):219–241. PMID: 28988574.
  18. Grundy SM, Stone NJ, Bailey AL, et al. 2018 AHA/ACC/multisociety guideline on the management of blood cholesterol. J Am Coll Cardiol. 2019;73(24):e285–e350. doi:10.1016/j.jacc.2018.11.003.